8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların varoluş mücadelesinin simgesi haline gelen bir gündür. Bu bağlamda 8 Mart’ta kadınların ekonomik, siyasi ve sosyal haklarının gündeme getirilmesi önemlidir.
Görüyoruz ki günümüzde, yaşanan katastrofik felaketler, savaşlar ve zorunlu göç kadın haklarının ihlal edilmesine ve kadının emeğinin sömürülmesine yol açmaya devam etmektedir. Ve biliyoruz ki, tarihten bugüne sermaye yanlısı politikalar kadınların ekonomik haklarını gasp etmektedir. Hükümetin bilimsellikten, hak ve adaletten uzak, sermaye yanlısı politikaları ve eğitime kadar sirayet etmiş olan dinsel gericilik ülkemizde kadın haklarına yönelik kazanımlar konusunda endişe yaratmaktadır.
Toplumsal olarak daha ileriye doğru hareket edebilme ve gelişim için, hem sosyal hem de siyasal düzlemde, insan hakları, emek mücadelesi, ve toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlılığın sağlanması ve korunması elzemdir. KTAMS Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu, yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı nesillerin yetiştirilmesi ve bu bağlamda yaşanan sorunlara çözüm bulunması için çalışmaya devam etmektedir.
Kıbrıs Türk toplumunun insan onuruna yaraşır, çağdaş ve laik bir düzende yaşaması için, kadın emeğinin sömürülmediği ve hiç kimsenin, dili, dini, etnik kökeni, cinsiyeti ve cinsel yönelimi dolayısı ile ayrımcılığa maruz kalmadığı bir yaşam için öncelikle,
1- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin derhal çalışır hale getirilmesini,
2- ‘Doğum izni’ yerine ‘ebeveyn izni’ için yasal düzenleme yapılmasını,
3- Sosyal Güvenlik Yasası’nda olduğu gibi kamu görevlileri için de doğum izinlerinde 56 gün doğumdan önce 56 gün doğumdan sonra olacak şekilde yasal düzenleme yapılmasını,
4- Kamusal kreşlerin ve yaşlı bakımevlerinin açılmasını
5- Alo 183 ihbar hattının altyapısı kazandırılıp, vardiya sistemine geçilmesini ve,
6- İnsan haklarına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair derslerin müfredata eklenmesini talep ederiz.
KTAMS Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu