Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) bugün İçişleri Bakanlığı’nda hükümetin vatandaşlık politikalarını protesto etti.
Eylemde konuşan KTAMS Başkanı Güven Bengihan ve Sendika Genel Sekreteri Serman Yiğit, kriterlere bakılmadan sadece UBP’ye oy verme potansiyeli olan kişilerin vatandaş yapıldığını ileri sürerek, “Kıbrıs Türk halkının kültürünün, kimliğinin ve iradesinin yok edilmek istendiğini” savundu.
“Golifa gibi vatandaşlık dağıtıldığı” iddiasında bulunulan eylemde, İçişleri Bakanı Kutlu Evren’e kaç kişinin vatandaş yapıldığını açıklaması çağrısı yapıldı. Eylemde Bakan Evren’e verilmek üzere “golifa” da dağıtıldı.
KTAMS Başkanı Güven Bengihan, hükümetin kurulduğu günden itibaren aldığı siyasi kararlar ve ekonomik uygulamalarla insanları sefalete, ülkeyi felakete sürüklediğini iddia etti. Bengihan, “Bu hükümet tarihte felaket hükümeti olarak anılacaktır” dedi.
10 ayda Cumhuriyet Meclisi’nden 6 yasa tasarısı geçirilirken, Bakanlar Kurulu’nun “Meclis’in ve halkın iradesinin yok sayıldığı” 74 yasa gücünde kararname hazırladığına işaret eden Bengihan, Meclis’in itibarsızlaştırıldığı kararnamelerin aynı zamanda Meclis İç Tüzüğü ve Anayasaya aykırı olduğunu, dolayısıyla Anayasa’nın da “ayaklar altına alındığını” iddia etti.
İçişleri Bakanı Kutlu Evren’in 2016 yılında da İçişleri Bakanlığı yaptığını ve sadece yurttaşlığa odaklandığını, kriterlere bakmadan sadece UBP’ye oy verecek kişilere vatandaşlık verdiğini ileri süren Bengihan, Evren’in şimdi de o rekorunu kırmak istediğini savundu.
Bengihan, ülkenin geleceği, kültürü, siyasi iradesi ve dokusu düşünülmeden vatandaşlık verildiğini ve Muhaceret Dairesi’nde bunu sağlayacak ekipler oluşturulduğunu iddia etti.
İlk hedefin belediye seçimlerinde UBP’nin kazanması olduğunu savunan Bengihan, Gönyeli Belediyesi’ne yönelik bölge sınırlarında UBP’ye oy verme potansiyeli olan kişilere vatandaşlık verildiğini savundu.
Bengihan, Lefkoşa’da da aynı durumun geçerli olduğunu, ülkede 20-30 yıl yaşayan ve kriterlere uyan kişiler yerine UBP’ye oy verme potansiyeli olanların vatandaş yapıldığını ileri sürdü.
“Amaç önce belediyeleri, ardından ülke genelini UBP hegemonyasına sokmaktır” iddiasında bulunan Bengihan, vatandaş olma kriterlerini karşılayan kişilere de haksızlık yapıldığını kaydetti. Bengihan, ülkede üç günlük çalışma izniyle bulunanlara, ülkeye hiç gelmemiş kişilere, külliye mimarına vatandaşlık verildiğini savundu.
Ülkeye girişlerin kontrolsüz olduğunu ileri sürerek, hapishane, hastane ve okulların dolup taştığını söyleyen Bengihan, 10 bin kişiye vatandaşlık verildiğini ileri sürdü,
Bengihan, günde 75, ayda yaklaşık bin 500 olmak üzere bugüne kadar yaklaşık 10 bin kişiye yurttaşlık verildiğini savundu.
“Kıbrıs Türk halkının iradesinin yok olmasına izin vermeyeceğiz” diyen Bengihan, İçişleri Bakanı Kutlu Evren’e de eleştirilerde bulundu.
Bengihan, “Tarihe iz bırakanlar bıraktıkları izlerle hatırlanır ve öyle anılır Kutlu Evren de golifa gibi vatandaşlık vermesiyle anılıp, golifacı Evren Paşa olarak hatırlanacak. Tarih bunu yazacaktır. Bu halk sizi bu yaptıklarınızdan dolayı affetmeyecek. Kıbrıs Türk toplumunun kimliğini kültürünü yok etmenizin hesabını soracaktır” dedi.
Bengihan, KTAMS’ın bu konunun takipçisi olacağını dile getirdi.
KTAMS Genel Sekreteri Serman Yiğit de konuşmasında, ülkede uygulanan vatandaşlık politikalarının Kıbrıs Türk halkının varlığını tehdit eden bir boyut kazandığını iddia etti. Yiğit’in okuduğu basın açıklamasının tam metni şöyle:
Ülkemizde yıllardan beri uygulanan vatandaşlık politikaları Kıbrıs Türk Halkının varlığını tehdit eden bir boyut kazanmıştır. Geçmişten günümüze UBP hükümetlerinin, ülkemizin nüfusunu göz önünde bulundurmadan, golifa gibi dağıttığı vatandaşlıklar nedeniyle ortaya çıkan yapı Kıbrıs Türk halkının geleceği açısından hiçbir yurtseverin kabul edebileceği bir yapı değildir.
Kıbrıslı Türkler;
Özgürce düşünerek siyasi iradeyi belirleyen toplum yapısından, bağımlı ve biat eden bir toplum yapısına dönüştürülme ile karşı karşıyadır.
Yüzyıllar içinde oluşan Kıbrıslı Türk kültürü erozyona uğratılmış hatta yok olma noktasına getirilmiştir.
Devlet hastahaneleri yoğunluktan dolayı hizmet vermekte yetersiz kalmaktadır. Buna bağlı olarak yurt dışı ve özel hastahanelere yapılan hasta sevkleri devlet kasasından milyonlarca ek maliyet yaratılmasına yol açmakta, mali yetersizlikten dolayı kronik hastaların, ilaç ve tahlil kitlerinin dahi tedarik edilemediği bir sağlık kaosu yaşanmaktadır.
“Sorma gir hanı” misali ülkeye kontrolsüz girişler ile yaratılan nüfus yoğunluğu devlet okullarında öğrencilere eğitimin yeterli seviyede verilmesine engel olmakta, her yanı çukura dönüşen ışıklandırmasız ve güvenlikten yoksun yollarda trafik eziyeti yaşanmaktadır.
Gözleri kara bir şekilde ülkeyi kaosa sürükleyen UBP-DP-YDP hükümeti, kurulduğu günden itibaren hak ve adaletten yoksun bir şekilde günde 75 kişi olmak üzere yaklaşık 10.000 kişiye vatandaşlık vererek Kıbrıslı Türklerin kendi ülkelerinde azınlık durumuna düşürme hedefinde hızla ilerlemektedir . Bu çerçevede, İçişleri Bakanı Kutlu Evren vatandaşlık işlemlerinin daha hızlı yapılabilmesi için yasa dışı bir şekilde İçişleri Bakanlığından emekli olan bir yandaşını daireye getirterek çalıştıracak kadar kendinden geçmiştir.
UBP hükümetlerinin yarattığı bu yapı ile ülkesinden umudunu keserek Avrupa ülkelerine göç etme niyetinde olan binlerce gencimize ve onların ailelerine çağrı yapıyoruz. Sizlerin geleceğini karartmaya çalışanlara karşı açık tavır alınız. İş işten geçtikten sonra “BİR ZAMANLAR KIBRIS” dememek için ülkemize sahip çıkarak “BU MEMLEKET BİZİM” diyelim. Gelecek nesilleri düşünerek irademize sahip çıkalım.